TÜRKİYE’DE MEVCUT SİYASÎ ORTAMIN, SİYASÎ PARTİLERİN VE SEÇMEN TUTUMUNUN GENEL BİR ANALİZİ

 

Türk toplumu sürekli olarak demokratik refleksler göstermekte, sivil siyaset dışı alternatiflere karşı hiç sempatik bir tutum geliştirmemektedir.

Siyasî partiler üzerindeki vesayet sistemi pek çok olumsuzlukları teşvik etmektedir. Böylece siyaset alanı daralmakta, siyasetin dirayeti kırılmakta, toplum gözünde siyaset güçsüzleşmekte, siyasetçinin vatandaş indinde itibarı kalmamaktadır.

Günümüz dünyasında insanın giderek daha fazla “ferdîleşmesi”, toplumların temel çağdaş özelliği olarak görülmektedir. “Fert”in tutum ve davranışı daha “rasyonel” bir yapı kazanmakta, sosyal tutumlara ve gelişmelere de ferdin bu duruşu yansımaktadır. Ferdîleşme, sosyal mes’ûliyetin daha derinden duyulması, mes’ûl insan olma, daha fazla sosyal hayatın sorumluluklarını alma yönünde müspet gelişmeler sağlamaktadır. Ekonomik bağımsızlığını kazanmış, hür düşünen, aklını iyi kullanan, değerlendirmeler yapan, bunların sonucunda tutum ve davranış geliştiren fertler artmakta, daha rasyonel sosyal yapılar ortaya çıkmaktadır. Toplumumuzda da özellikle genç nesillerde bu yönde müspet bir değişme trendi gözlenmektedir. Bu trendin hızı bugün yüksek değildir, fakat mevcut siyasî ve sosyal şartlar bunu teşvik etmektedir.

Türkiye’de mevcut siyasî ortamın, siyasî partilerin ve seçmenlerin tutumunun analizi kolay görünmemekte, aksine büyük karmaşıklık ve açmazlar sergilemektedir. Türkiye’de, sistemi ve siyasî ortamı istikrar kazanmış ve netlikler taşıyan, iktisaden gelişmiş, demokratik ülkelerdeki gibi siyasî tahlil imkânı bulunmamaktadır. Ancak yalın ve tek boyutlu bakış açılarından kaçınarak, çok faktörlü ve karmaşık yapıyı anlama çabası biraz isabet sağlayacaktır. Özellikle, ülkemizde bugün seçmenin zorluklarını, kafa karışıklığını, şaşkınlığını, açmazlarını ve bunalmışlığını çok iyi anlamak gerekmektedir. Bunu da sistemin bütünü, siyasî partiler sistemi ve yakın siyasî ve sosyal tecrübelerin ışığında değerlendirme mecburiyeti vardır.

Çek Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Havel’in deyişiyle bundan böyle “insanlar sınırlardan daha önemli” hâle gelmişlerdir.

İnsanlığın serüveni sürekli olarak daha iyiye doğru gitmektedir. Devletler kutsanırken insan unsuru bir anda öne çıkmıştır. Türkiye’de belli bir kesim hâlâ dünyanın genel gelişme seyrine inat devleti kutsamaya devam etmektedir.

8. Beş Yıllık Plan Alt Komisyonu’nun açıkça belirttiği gibi, “Ekonomik alanda liberal ekonomik düzen, siyasî alanda ise demokrasiye dayalı bir siyasî sistem bütün dünyada kabul görmektedir. Liberal Demokrasi adı verilen yeni bir siyasî ve ekonomik düzen dünyada hızla yayılmaktadır.”

Prof. Mehmet Altan’ın dediği gibi, bilginin zenginliği artırdığı bir dönemdeyiz.

Türkiye gibi ülkelerin yapacağı çok iş vardır. OECD, bilgi ekonomisinin çerçevesini belirleyen 41 parametre belirlemiştir. Ne yazık ki, Türkiye’de bu 41 parametrenin bir zamanlar sadece 4 tanesi mevcuttu.

Sanayileşmesini tamamlamış bir sanayi ülkesi konumundaki Türkiye’nin ciddî temel sorunları vardır. Okumuşluk yılı ortalama 3,6 yıl, nüfusun yarısının sosyal güvencesi yok, çalışanların % 95’i mesleksiz. [1]

Türk seçmeni, beceriksizliği ve başarısızlığı cezalandırmayı bilmiyor veya en azından henüz öğrenemedi.

Yalan, her sistemin iskeletini bozar. Türk siyasî hayatında yalan her devirde vardır. Yalan, seçmenin siyaset adamına güvensizliğinin temel sebeplerinden biridir.

Devlet felsefesinde şöyle bir kural vardır: Geri kalmış ülkelerde kimlerin yönetecekleri, ileri ülkelerde ise nasıl yönetecekleri önemlidir. Birinde kişi, diğerinde sistem asıldır. Kişi önemli olduğu sürece senaryolardan kurtulamayız. Biri diğerini devirecek ki, yerine oturabilsin. Sistem asıl olunca senaryoya gerek kalmaz. Kurallar canlı organizmalar misâli kendiliğinden işleyerek, sistemin önünü açarlar.

Rejimimizi ilmin ışığında idrak etmeli, onu prensipler üzerine oturtmalıyız. Böylece de onu senaryolardan kurtarabiliriz.

Not: Bu makale, Mersin Tercüman Gazetesi’nin 02.03.2009 tarih ve 289 sayılı nüshasında yayımlanmıştır. www.mersintercuman.com

Ekrem YAMAN

Antalya Vali Yardımcısı

Web: www.halkapinar.gov.tr/ekremyaman

e.posta: ekrem.yaman@icisleri.gov.tr


[1] Prof. Dr. Mehmet ALTAN, “Ekonomik Yönüyle Küreselleşme,” Zaman, 11.7.2002, s. 12.