POLİS TEŞKİLÂTININ KURULUŞUNUN 138. YILDÖNÜMÜ MÜNASEBETİYLE TÜRK POLİSİNİN TARİHÎ GELİŞİMİNE GENEL BİR BAKIŞ

 

A) TARİHÇE

Bugün, polis teşkilâtının kuruluşunun 138. yıldönümünü bütün yurtta törenlerle kutluyoruz.

Kanunlara saygıyı millî bir gelenek hâline getiren Türkler, tarihî gelişimleri içerisinde zabıta kuruluşlarına özel bir önem vermişler, uygarlık ve yükselmenin, özellikle zabıtanın sağlayacağı huzur ve güven ile mümkün olabileceğini, bütün milletlerden daha önce kavramışlardır.

Türkler, her asır ve devirde disiplini sevmiş, uyumsuzluğu, isyanı, serkeşliği hoşgörü ile karşılamamışlardır.

Türklerde zabıta hizmetlerinin varlığına, daha kabile yaşantısı zamanında bile en belirli şekilde rastlanmaktadır.

Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşundan bu yana devlet teşkilâtı ve sosyal müesseseler içerisinde zabıta kuruluşu da imparatorluğun kuruluş, yükseliş, duraklama ve yıkılış dönemlerine paralel gelişmeler göstermiş, ancak diğer ülkelerde rastlanmayan bir olgunluğa erişmiştir. İmparatorluğun çözülüş ve yıkılış dönemlerinde bu teşkilât da iç ve dış etkenlerle yeni şekillere girmek ve değişikliklere uğramak suretiyle yeniden düzelme devreleri geçirmiştir.

B) İLK POLİS TEŞKİLÂTININ KURULMASI(1845)

Osmanlı Ordusu’nun temeli olan Yeniçeriliğin kaldırılmasından sonra eyaletlerde ve Başkent İstanbul’da zabıta hizmetleri karışık ve ayrı ayrı başlara bağlı olarak yürütülmekte idi.

Teşkilât ve yürütme alanındaki bu karışıklığı ortadan kaldırmak amacıyla ilk def’a, 1845 yılında, İstanbul’da polis teşkilâtının kurulduğu görülmektedir.

Yayınlanan ilk Polis Nizamnâmesi 10 Nisan 1845 tarihini taşımakta ve polis adı verilen yeni zabıta teşkilâtının görevleri bu nizamnâmede sayılmaktadır.

Polis Nizamnâmesi’nin yürürlüğe girmesinden bir yıl sonra ilk def’a Zaptiye Müşirliği kurulmuştur.

1879 yılına kadar süren bu dönem, o tarihte Zaptiye Nezareti kurulmasıyla son bulmuştur. Emniyet ve asayiş hizmetlerinin ülke çapında tek bir otoriteye bağlanması bu suretle mümkün olmuştur.

 

C) CUMHURİYET’İN İLÂNINDAN SONRA POLİS TEŞKİLÂTI

“Klasik devlet”ten “sosyal hukuk devleti”ne kadar bütün safhalarda, devletin güvenliği sağlama hizmeti, yerini ve değerini koruya gelmiştir.

Çağımızın özelliklerinden birisi olan ve devletin fonksiyonlarında her ülkenin özel şartlarına göre hızlı veya yavaş bir seyir gösteren bir gelişme ve değişme, bütün kamu hizmetlerine ve tabiî olarak güvenlik ve esenlik hizmetine de yansımış, daha önceki dönemlerde düşünülmeyen bazı durumlar bugün zabıta için bir hizmet alanı olarak ortaya çıkmıştır.

Bu yüzden polis teşkilâtı yurtta egemen olan rejimin görüş ve düşünüşüne göre şekillenmiş ve ancak Cumhuriyet’ten sonraki dönemde büyük bir gelişme göstermiştir.

Emniyet Teşkilâtı’nın bugünkü kuruluşu, 4 Haziran 1937 tarihli ve 3201 sayılı Emniyet Teşkilât Kanununda gösterilmiştir.

Son yıllarda polisin hizmet ettiği alanlardaki hızlı nüfus artışı, şehirleşme ve sanayileşme hareketleri, trafiğin yoğun bir hâl alması, turizmin gelişmesi, kanunsuz toplumsal olaylar ve anarşik eylemler gibi faktörlerin tesiriyle artan iş hacmi karşısında; 3201 sayılı Emniyet Teşkilât Kanununun öngördüğü merkez ve taşra kuruluşlarının yetersiz kaldığı ve ortaya çıkan yeni hizmet ve görevleri etkili bir şekilde yürütebilmek için mevcut kuruluşların genişletilmesi ve güçlendirilmesi yanında yeni birimler kurulması gerekli görülmüştür.

Hâlen 67 ilde Emniyet Müdürlüğü ve 574 ilçeden 449’unda Emniyet Âmirliği ve Emniyet Komiserliği, 31 bucakta da Emniyet Komiserliği olarak faaliyetini sürdüren, siyasî, idarî, adlî hizmetleriyle “silâhlı icra ve zabıta kuvveti” olarak çalışan Türk Polisi, her zaman, her yerde Devletin koruyucusu ve kollayıcısı olmak zorundadır.

Gerçek itibara kavuşmuş olan, her yönden güvenilir ve vatandaşlara eşit muamelenin sağlanması yolunda güç şartlarda göğsünü siper eden Polis Teşkilâtımızın bu mutlu yıldönümünü kutlamaktan mutluluk duymaktayım. Bu uğurda şehit düşmüş olanları rahmetle anarken, geride kalanlarını saygıyla selâmlıyorum. 10 Nisan 1983

Not: Bu konuşma Polis Günü Töreni münasebetiyle 10.04.1983 tarihinde yapılmıştır.

 

 

 

Ekrem YAMAN

Ağlasun Kaymakamı ve Belediye Başkanı

 

 

 

KAYNAKLAR:

 

1)                  Cumhuriyetin 50 Yılında İçişleri Bakanlığı, 11. Kitap, Gürsoy Matbaacılık Sanayi, 1973, s. 3, 4, 8, 14, 43, 44, 45.

2)                   66. Dönem Kaymakamlık Kursu Konferans Notları, 78 ve 94 sayılı teksirler.

3)                   Başbakan Bülent Ulusu’nun Konuşma Demeç ve Mesajları, Ankara, Başbakanlık Basımevi, 1982, s. 189.