SİNOP GÖÇ İDARESİ İL MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN KURULUŞU İLE İLGİLİ BAZI DÜŞÜNCELER

19-20 Eylül 2013 tarihleri arasında Ankara Dedeman Oteli’nde Türkiye’nin 81 vilâyetinde kurulması planlanan Göç İdaresi İl Müdürlüğünün taşra teşkilâtlanması ile ilgili toplantıya katıldım. Toplantıya İçişleri Bakanlığı Müsteşarı, Müsteşar Yardımcıları, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü merkez teşkilâtı ve 81 ilden bu birimin iş ve işlemlerinden sorumlu olan vali yardımcıları katıldı. Program süresince konuşulan bazı hususları faydalı olacağı düşüncesiyle bilgilerinize sunuyorum.

Göç İdaresi İl Müdürlerinin valiliklerce yabancı dil bilenler arasından seçilmesi ittifak edilen bir tespitti.

AB Daimî Temas Noktası olan vali yardımcısı ile Göç İdaresinden sorumlu olan vali yardımcısının aynı kişi olması tavsiye edildi.

İl Müdürlüklerinin memurları merkez teşkilâtı tarafından tayin edilecektir.

Suriye’den Türkiye’ye gelenlere “geçici koruma” sağlanıyor. Yeme, içme, yatma ihtiyaçlarını temin etmemiz gerekir.

Vize zorluklarının aşılması ve geri kabul anlaşmaları incelenmelidir.

AB’ne bağlı Frontek isimli bir kuruluş Avrupa’ya gayri meşru yollardan yapılan göçe mani olmaya çalışıyor.

Budapeşte Süreci içinde 45 ülke mevcuttur. Türkiye, İpek Yolu Barış Grubu’nu kurunca duyulan güvenle uluslararası politik arenada Türkiye’nin eli kuvvetlendi. İstanbul Deklarasyonu bu sahada yayımlanmış en önemli bildiridir. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün kurulmasıyla Türkiye’nin dışarıda da eli çok kuvvetlenmiştir.

200 bin Suriyeli Türkiye’deki kamplarda yaşıyor. Kendilerine karşılıksız olarak sağlık hizmetleri sunuluyor.

1960’larda Türkiye’den Avrupa ülkelerine işçi olarak giden Türk vatandaşları gittikleri diyarlarda yabancı düşmanlığı politikalarının çeşitli muamelelerine ve zulümlerine maruz kaldılar. Bunca sıkıntılara rağmen bu vefakâr insanlardan bazıları zaman içinde çalıştıkları ülkelerde işveren oldular. Türkiye’ye gönderdikleri tasarruflarıyla ülkemizde KOBİ’ler kurdular.

Küresel Göç ve Kalkınma Forumu’nun Nisan 2014’de başkanlığını Türkiye aldıktan sonra üye ülkelere bu işçilerimizin tecrübelerini anlatmamız lâzımdır.

Türkiye’ye gelen mülteciler ekseriyetle Afgan, İran ve Suriye kökenlidir. Türkiye’ye gelen mülteciler üçüncü bir ülkeye gitmek üzere gelmiş değillerdir.

Dünya çapında 2. büyük yerleştirme işlemini Türkiye yapıyor. Türkiye’de kalacak mülteciler hakkındaki çalışmayı ileride BM Uluslararası Göç Örgütü Türkiye Misyon Şefliği ile birlikte yapacağız. Çünkü mültecilerin hepsinin de ülkelerine döneceklerini düşünmüyoruz.

Göçün gri tarafı mültecilerin insan tacirlerinin eline düşmeleri ve uygunsuz şartlarda ve düşük ücretle çalışmak zorunda kalmalarıdır.

Düzensiz göçmenleri düzenli hâle getirmek çok kolay bir iş değildir. 2012 yılında Türkiye bu konuda önemli bir adım atmıştı.

BM Teşkilâtı’nın yaptığı yardımlar ihtiyaç analizlerine göre verilmektedir.

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün kayıtlarına göre Türkiye’de şu ana kadar yabancılara 200 bin gayrimenkul satılmıştır.

Evde bakım hizmetlerini Türkiye’de genellikle yabancılar vermektedir. Mevsimlik işçilerin ve evde bakım hizmeti sunanların ülkemizde resmî bir kaydı tutulmuyor.

İstanbul Kumkapı, İzmir Basmane gibi Türkiye’nin bazı sokaklarında kayıt dışı yabancıların yoğunlaşması sonucu artık Türkçe neredeyse konuşulmuyor.

Avrupa’ya yasa dışı göçün 10 güzergâhından biri Türkiye üzerinden geçiyor. 141 hudut kapımız, 7 adet demiryolu kapımız vardır.

Türkiye’de geri gönderme merkezlerinde yedirilen yemek bedellerinin hakkında bile istatistikî bilgiler yoktur.

En çok yasa dışı göçmenin yakalandığı yer Edirne’dir. Türkiye; Filistin, Somali, Myanmar göçmenlerine karşı geri göndermek için pek istekli davranmıyor. Bu tür yabancılar bir otelde mecburî iskâna tâbi tutuluyor. Bu yabancıları Emniyet Müdürlükleri geri göndermek için çaba sarf ediyor. Afganlılar geri kabul anlaşması yapmak istemiyorlar. AB Türkiye’yle yabancılar için geri kabul anlaşması yapmak istiyor.

1951 tarihli Cenevre Sözleşmesi mültecinin tanımını yapıyor. Bu sözleşmenin birinci maddesinde düzenlenen “coğrafî sınırlama” ile ilgili bir hazırlığımız yoktur.

62 vilâyetimizde mülteci ve sığınmacılar ikamet ediyor.

Niçin 81 ilimizde Göç İdaresi İl Müdürlüğünün kurulacağı konusunda tenkitler gündeme gelmiştir. 81 ilimizde Suriyeliler ülke geneline yayılmıştır. Gerek geçici olarak Türkiye’de kalanlar gerekse mültecilerin tamamı hakkında sıhhatli bir veri tabanı hazırlanacaktır. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün biyometrik veri alma yetkisi vardır.

Belediyelerin altyapı masrafları mültecilerin barındırılması ile ilgili masrafların kayıtları içinde görünmüyor.

Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu uluslararası camiada takdir toplamıştır.

Amerika her yıl insan ticaretiyle mücadele konusunda İnsan Ticareti Raporu düzenler. İçişleri Bakanlığı İnsan Ticaretinin Önlenmesi ve Mağdurların Korunması Hakkında Kanun Tasarısı Taslağı’nı hazırlıyor. Yabancılar hakkında çıkan 5682 ve 5683 sayılı kanunlar 1950 tarihlidir.

Şimdiye kadar Türkiye’de yabancılarla ilgili bir göç politikası olmamıştır.

Neden uzmanlaşmış bir göç idaresine ihtiyaç vardır? Her şeyden önce bu soruya cevap olarak diyebiliriz ki, ülke olarak bizim göçü idare etmemiz lâzımdır. İleride yabancı nitelikli işgücüne ihtiyacımız olacaktır. O yüzden mülkî idarenin işin içinde olması gerekir. Müstakil bir göç idaresinden mes’ul bir birimin olması şarttır. 15.10.2009’da İçişleri Bakanlığı bünyesinde bir birim kuruldu.

1991 yılından beri Türkiye aleyhine sığınma, sınır dışı etme ve suçluların iadesi konularında AİHM nezdinde 30 dâvâ açıldı. İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesine aykırılıktan 11, 5. maddesine aykırılıktan dâvâlar açıldı.

Harçlar Kanunu’na göre mülteci ve sığınmacılardan alınan harçlar son çıkan Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu ile uygulamadan kaldırıldı. Bu kanunun taslağı 4 yıl boyunca İnternetten yayımlandı. Kanun hazırlığı safhasında AB dâhil uluslararası kuruluşlarla görüş alışverişinde bulunuldu. Tavsiyeleri alındı. Ülkemizin çıkarları ile ilgili emniyet sübapları hazırlandı.

Dünya üzerinde sözgelimi Afrika’da mevcut olup, Türkiye’de olmayan hastalıklar vardır. Şimdiye kadar kendi vatandaşımızı korumaya yönelik politikamız ve hazırlığımız olmadı. 2 sene önce kızamığı ülkemize Fransızlar taşıdı. Türkiye’de kızamığın patlamasının sebebi budur. Bu mânâda Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’na ülkemizin insanını koruyacak hükümler konulmuştur.

Son düzenlemeyle çalışma izni ikamet izni yerine geçecektir. İkamet izinleri ilk def’a sınıflandırıldı. Uzun süreli ikamet türü bunlardan biridir. Bu kanunla Türk ile evli iken eşinin ölümüyle yurt dışına çıkartılan yabancıların Türkiye’de ikametine izin verildi.

Yasa dışı göçü kaynağından önlemek lâzımdır.

81 ilde ve birinci sınıf 148 ilçede Göç İdaresi İl ve İlçe Müdürlüğünün kurulması planlandı.

Bundan sonra Türkiye’nin kısa, orta ve uzun vadeli göç politikası olacaktır. Bunun için Göç Politikaları Kurulu kuruldu.

Mekân ve norm kadroları belirlemek üzere yerlerin belirlenmesinden ve Taşra Yönetmeliğinin yayımlanmasından sonra gerekli çalışmalar yapılacaktır.

6458 sayılı Kanun mülkî idare âmirlerine bazı yetkiler ve görevler vermektedir.

Kabul ve barınma merkezi ve geri gönderme merkezleri hakkında taşra teşkilâtlanmasının ikmaline kadar birimlerin durumu netleşecektir.

İl müdürleri taşranın aynasıdır. Taşra teşkilâtının kurulması ile ilgili yönetmeliğin yayımlanmasından sonra taşrada geçici bir süreyle il müdürü görevlendirilmesi de düşünülüyor.

Göç.net adı altında kapalı bir ağın hazırlıkları yapılıyor.

İlçe müdürlüğünün kurulmasına ihtiyaç olup olmadığına dair takdir yetkisi İl Valisine aittir. Valiye rağmen ilçe teşkilâtı kurulmayacaktır.

Sınır kapılarında, havalimanlarında göç idaresi teşkilâtı kurulacak mıdır? Zaman içinde gerekli değerlendirmeler yapılacaktır.

Uzmanlaşmış bir göç idaresinin kurulması kuruluş kanununun temel mantığıdır.

Göç idaresi taşra teşkilâtının tek tip bir malzemeyle döşenmesi için binaların krokileri alındı. Engel bu sayede aşıldı.

Toplantı, faydalı bir beyin fırtınası yapılması imkânını sundu. 27.09.2013

 

Not: Bu makale, Mersin Tercüman Gazetesi’nin 01.10.2013 tarih ve 514 sayılı nüshasında yayımlanmıştır. www.mersintercuman.com

 

 

 

Ekrem YAMAN

Sinop Vali Yardımcısı

Web: www.ekremyaman.com.tr

E-posta: ekrem.yaman@icisleri.gov.tr