AB MOZAİK PROJESİNİN TANITIMI MÜNASEBETİYLE BİRKAÇ SÖZ

Anadolu binlerce yıldır sayısız uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Bu uzun sürede pek çok devlet, imparatorluk, krallık, prenslik, dükalık doğdu, büyüdü, yıkıldı. Arkalarında pek çok iz bıraktı. Bunların bir kısmı kültürel, bir kısmı fizikî izlerdi. Elimizi attığımız her karış Anadolu toprağında geçmiş uygarlıkların, hayatların izlerine rastlıyoruz. Kapadokya, Mardin, imparatorların gözdesi Pamukkale, “tanrıların gün doğumunu seyrettiği” Nemrut, “tanrıçalar şehri” Efes, mermerin hayat bulduğu Afrodisias, tahta at kurbanı Truva, ışıldayan geçmişimiz Zeugma, suların yuttuğu bahtsız şehir Hasankeyf, dört bin yıldır değişmeyen Harran, Ani, Osmanlı İmparatorluğu’nun kalbinin attığı Topkapı Sarayı ve daha nice şehirler değişmelerin ve geçişlerin yaşandığı Anadolu’nun bağrında kurulmuşlar, can bulmuşlardır. [1]

Türkler Anadolu’ ya geleli dokuz yüz yıldan fazla bir zaman geçti. Anadolu’dan Doğu Anadolu’ ya ve Afrika’ya kadar geniş bir coğrafya, beş yüz yıla yakın Türklerin İdaresinde kaldı. Denizlerin gel-gitleri gibi devletlerin, orduların, kültürlerin ve medeniyetlerin de medcezirleri vardır. Bunun sonucu bu yüz yıl başında şimdiki kültür coğrafyamıza sığınmak zorunda kaldık.

Osmanlı; bir yanda maddeci, şiiriyeti olmayan, sert ve keskin bir zekâ ötede büyük bir çocuk saffeti sonunda yenildik.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürüdür.” [2] Türk kahramanlığı ve Türk kültürünün temeli ise bütünlüğümüz ve güvenliğimizle ilgili ortak şuurumuzdur.

Düşünce ilgisi“, “uzlaşma geleneği“, “metod terbiyesi“, “medenî cesaret“, “özeleştiri olgunluğu” nu Batı’dan almadığımız gibi bu hasletlerin kaynağının bizim kültürümüzde olduğunu akıl etme noktasına hiç gelemedik. Bu tür kültür ve fikir alışverişini sağlayan organizasyonlar Batı’nın bu güzelliklerini fark etmemize vesile olacaktır. Türk Milleti, dostluğa daima açık, diyaloga ve dostluğa ebediyen susuzdur.  

Türkiye, iktisaden büyümek ve dışa açılmak zorundadır. Ülkemizde hep yukarıdan aşağıya bir şeyler yapmak âdeti sarsıyor, tabandan gelen ses geniş yankı yapıyor.

Can-ı gönülden yapılan her şey güzeldir. Emeği geçenleri tebrik ve takdir ediyorum.

100 yılı aşkın ticaret geleneği ile Mersin, İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinin dış ticaretin dünyaya açılmasını veya dünyanın dört bucağından Anadolu’ya ticaret yoluyla mal ve hizmet sevkiyatında önemli bir köprü olmuştur. Bölge, coğrafyasının getirdiği avantaj ile yoğun ticarî ilişkiler yaşatmıştır. Bu avantaj, aynı zamanda Mersinlilere köklü bir ticarî kültür birikimi sağlamıştır.

Program bütünlüğü içinde bahsedilecek olan “sürdürülebilir kalkınma” kavramı, tabiî çevreyi tahrip etmeden, mevcut neslin refahı için gelecek nesillerin refahını tehlikeye atmama esasına dayanır.

Sürdürülebilir kalkınma yaklaşımı ile birlikte ekonomik faaliyetlerin tabiat dostu olanları ön plana çıkarılmaya başlanmıştır. Bunlar içerisinde elbette ki, turizm sektörünün önemli bir payı vardır. Turizm sektörü geçen yüzyılda, özellikle de yüzyılın ikinci yarısından itibaren ekonomik mânâda büyük önem kazanmıştır. Aynı şekilde Türkiye’ de de turizm sektörü son yıllarda büyük ilerleme kaydetmiştir.

Sürdürülebilir kalkınma, insan ile tabiat arasında bir denge kurarak tabiî kaynakları tamamen tüketmeden, gelecek nesillerin ihtiyaçlarının karşılanmasına ve kalkınmasına imkân verecek şekilde bugünün, geleceğin hayatını ve kalkınmasını programlamasıdır. Ekonomik geçişin kalbinde, siyaset liderlerinin ve ekonomi plancılarının merkezî hedefleri olarak ekonomik büyümenin yerine sürdürülebilir kalkınmanın alması yatmaktadır. [3]

Kültür birikimi, millî gelişme şuuru, genç ve dinamik nüfusu, toplumun ve işgücünün eğitim ve vasıf seviyesindeki yükselme, bilgi teknolojilerini kullanabilme kapasitesini geliştirme isteği, gelişmiş özel sektörü ve müesseseleşme yolunda ilerlemiş piyasa ekonomisi, uluslar arası rekabete açık sanayi yapısı, girişimcilik tecrübe birikimi, etkileşim ve uyum sağlama, sentez yapma niteliklerine sahip kültürü, Güneydoğu Anadolu Projesi ile harekete geçirilmeye başlanılan bölge potansiyeli, jeostratejik konumu, kıtalararası ulaştırma ağları, tarihî ve turistik değerleri ile tabiî kaynaklarının zenginliği ve artan çevre bilinci ile Türkiye güçlü yanlarını kullanarak Ortadoğu da bir güç ve denge unsuru haline gelmiştir.

Bu tür toplantılar sayesinde dünya Türk’ün kültürel miras zenginliğini, Anadolu medeniyetlerinin güzelliklerini ve dünya milletleriyle ortak menfaat noktalarımızı tespit etmek fırsatını bulacaktır. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Kalkınma Ajansı Proje Koordinatörlüğü’nün güzide temsilcilerine teşekkür ederken şahsım adına hepinize saygı ve sevgiler sunuyorum, “AB Mozaik Projesi”nin ilimize, bölgemize hayırlı olmasını diliyorum. 01.06.2003

 

 

Ekrem YAMAN

Mersin Vali Yardımcısı


[1] Ekrem BAT, Erzade ERTEM, “Bereketli Topraklar,” Gold News Dergisi, Sayı: 137 (Mart-Nisan 2003), s.(182-194).

[2] Mustafa Kemal ATATÜRK.

[3] Yrd. Doç. Dr. Mehmet ŞAHİN, “Sürdürülebilir Kalkınmada Turizmin Yeri,Standard Dergisi, Sayı: 494 (Şubat 2003), s. (80-86).