NUSRAT MAYIN GEMİSİ VE 18 MART ZAFERİ

 

“Çanakkale savaşları deyince akla ilk gelen ve bu savaşların simgesi olan kahraman Nusrat Mayın Gemisi’dir. Nusrat Mayın Gemisi, 18 Mart Deniz Savaşı’nda Müttefik Donanması’nı dağıtan, Müttefik komutanlarını şaşkınlığa uğratan, Türk askerine moral, Türk milletine sevinç kaynağı ve 26 mayınla bir kaderin değişmesine sebep olan bir kahramanlık hikâyesidir. [1]

Nusrat Mayın Gemisi’nin başarısı o kadar büyümüştür ki, destansı özellikler katılarak menkıbe kitaplarında başköşeyi almıştır. Çoğu kaynakta ‘17 Mart’ı, 18 Mart’a bağlayan gece’ diye başlar Nusrat’ın serüveni. Bu verilen tarih doğru olmamakla birlikte, olayın dramatik yanını artırması açısından kullanılmıştır. Nusrat’ın kahramanlık hikâyesi çok önceden başlar. Nusrat Mayın Gemisi Çanakkale boğazı sularına 3 Eylül 1914’te geldi.

Almanya’da özel olarak inşa edilmiş bu tekne, dar alanlarda kolayca manevra yapabiliyor ve az su çektiğinden mayın alanları üzerinde güvenle dolaşabiliyordu.

 

Nusrat Mayın Gemisi’nin Künye Bilgileri

Tipi: Mayın Gemisi

İnşa Yeri: Almanya

Tonajı: 360T

Hizmete Giriş Tarihi: 1912

Boyu: 40 m

Eni: 7,4 m

Çektiği Su: 2 m

Silâhları: 1 adet 7,5/40 Top, 2 Adet 4,7 Top, 2 mk. 5b.

Sürati: 15 mil

Hizmet Dışı Olduğu Tarih: 16.06.1957

Akıbeti: Hazin… 

Müttefik donanmasının boğazlardaki tabyaları bombalamaya başlamaları (Şubat 1915) ile birlikte Mart ayına kadar geçen süre içinde, dünyanın en büyük donanması boğaz önünde toplanıyor, keşif uçuşlarıyla mayın alanları belirleniyor, mayın araştırma ve keşif gemileri boğazın içlerine kadar girip mayınları temizliyorlardı. Nusrat’ın mayınlarını döktüğü Karanlık Liman önündeki mayın hatları ise tamamen temizlenmişti.

Uzun süreli bu temizlik çalışmalarının ardından Müttefik donanmasının boğazı geçme girişiminde bulunacağı kesindi. Bunun üzerine Müstahkem Mevki Komutanlığı daha önceden düşündüğü gibi, bir Alman subayının da teklifiyle elde kalan son 26 mayını Karanlık Liman’a dökme kararı aldı.

Bu olayın içinde yaşayan Müstahkem Mevki Kurmay Başkanı Selahattin Adil anılarında şöyle yazmaktadır:

‘Düşman kesin saldırısının birkaç gün içinde yapılacağı belli oluyordu. Deniz işlerine bakan ve izleyen tecrübeli, sevimli, uysal bir ihtiyar olan Alman Amirali Menter Paşa’nın teklifine uyularak, geride kalan yedek mayınların atılmasına karar verilmiş ve 30 kadar mayın Nusrat (Mayın) Gemisi’nde hazırlanmıştı.’

Böylece Müstahkem Mevkii Komutanı Cevat Paşa’nın da görevlendirilmesiyle, Yüzbaşı Tophaneli Hakkı Bey komutasındaki Nusrat Mayın Gemisi 7/8 Mart gece yarısından az sonra göreve çıkıyordu. Müstahkem Mevkii Mayın Grup Komutanı Yüzbaşı Hafız Nazmi (Akpınar) Bey de Nusrat Mayın Gemisi’ndeydi.

7/8 Mart gece yarısından az sonra sisli bir havada Çanakkale’den ayrılan Nusrat Mayın Gemisi bütün ışıklarını söndürmüş, kıvılcım atmasın diye ocaklarını bastırmıştı. Daha önceden dökülmüş olan mayınların arasından, Nazmi Bey’in kılavuzluğunda geçerek Karanlık Liman’a doğru ilerlemeyi sürdürürler. Kıyıya paralel olarak 100’er metre aralıklarla ve suyun 4,5 metre altında 26 mayın da sessizlik içinde dökülür. Görev tamamlandığında yine aynı sessizlik ve dikkatle geriye dönen Nusrat Mayın Gemisi geride bir savaşın kaderini değiştirecek 26 mayınlık imzasını bırakmıştır.

Ertesi günlerde, Müttefikler tarafından yeni keşif uçuşları ve mayın taramaları yapılmıştır. Her nasılsa bu 26 sürpriz mayın kendilerini saklamayı başarmıştır. Hatta Karanlık Koy’da mayın bulunmadığına dair rapor veren İngiliz pilot, bu sürpriz mayınların başarısından bir gün sonra kurşuna dizilmiştir.

18 Mart günü yaşananlar Türk tarihinde gerçek bir zaferdir. Bu zaferde Nusrat Mayın Gemisi’nin başarısı tartışılmazdır. Winston Churchill 1930’da Revue de Paris dergisinde bu olayı şöyle yorumluyordu:

Birinci Dünya Harbi’nde bu kadar insanın ölmesine, harbin ağır masraflara mal olmasına, denizlerde 5.000 tane ticaret ve savaş gemisinin batmasına başlıca neden, Türkler tarafından bir gece önce atılan ve incecik bir çelik halat ucunda sallanan 26 adet mayındır.

Görüldüğü gibi Nusrat Mayın Gemisi ve 18 Mart Zaferi bütünleşmiş ve bu zaferle birlikte anılan bir destana dönüşmüştür.

Nusrat Mayın Gemisi 2000 yılı itibariyle hâlâ Mersin’de bulunmakta, batmaması için vakıflar ve gönüllüler yardımı ile içindeki su boşaltılmakta(ydı). Belki Yavuz ve Midilli gibi jilet olmayacaktı, ama bu kaderi paylaşmamak için yardıma ihtiyacı vardı.” [2]

Nusrat Mayın Gemisi’ne hak ettiği vefayı Tarsus Belediye Başkanlığı göstermiş ve gemiyi restore ederek Tarsus’un açık hava müzesi hazinesine bir yenisini daha eklemiştir. Çanakkale ise hâlâ Nusrat’ın kötü bir kopyası ile idare etmekte ve avunmaktadır. 02.06.2011

Not: Bu makale, Mersin Tercüman Gazetesi’nin 06.06.2011 tarih ve 398 sayılı nüshasında yayımlanmıştır. www.mersintercuman.com

 

Ekrem YAMAN

Antalya Vali Yardımcısı

Web: www.ekremyaman.com.tr

E-posta: ekrem.yaman@icisleri.gov.tr


[1] 26 mayının ibretli hikâyesi için bkz. Ekrem YAMAN, “Nusrat Mayın Gemisi ve Tophaneli Hakkı.” Bu makale, Mersin Deniz Ticareti Dergisi’nin Mayıs 2003 tarih ve 132 sayılı nüshasının (22-23.) sayfaları arasında; Haz. Ahmet AK, Dünya Tarihini Değiştiren Kahraman Gazi Nusrat Mayın Gemisi, Tarsus Belediyesi Yayın No: 2003/11, Tarsus, Tarsus Belediyesi Matbaası, 2003, s. (58-62); Haz. Mehmet CENGİZ, Nusrat Mayın Gemisi, Tez, Kahramanmaraş Sütçüimam Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü, Kahramanmaraş, 2003, s. (23-27)’de, Ayyıldız Gazetesi 03.04.2008, 04.04.2008 tarih ve 1184,1185 sayılı nüshalarında yayımlanmıştır.

[2] www.gallipoli.gen.tr