KAMU KURUM VE KURULUŞLARININ İL VE İLÇELERDE TEŞKİLÂTLANMASINDA GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULMASI GEREKEN HUSUSLAR HAKKINDA BİR DENEME

 

Kamu kurum ve kuruluşlarının il ve ilçelerde teşkilâtlanmasında göz önünde bulundurulması gereken hususlar hakkında ileri sürülebilecek öneri ve teklifler şunlardır:

Kamu idaresinde yeniden yapılandırma çalışmaları çok şümullü olarak düşünülmeli, plânlanmalı ve ortaya çıkan ihtiyaç ve zaruretlere göre harcama yapılmalıdır.

En kötü plân bile plânsızlıktan daha iyidir. Hizmetin yapılmasından önce plânlaması çok önemlidir.

Teşkilâtlanma için harcanacak kaynakların etkin kullanılması şarttır.

Kaynakların etkin kullanılmasının esas alınmasıyla hizmet maliyetlerinin düşürülmesine yönelik plânlamada başarı sağlanacaktır.

Türkiye’nin bir zihniyet değişimine ihtiyacı vardır. “Böyle gelmiş, böyle gider” diyemeyeceğimize göre silkinmek zorundayız. Topyekûn bir düzelme ve değişim için herhâlde bu mücadeleye daha ilkokuldan itibaren başlamamız gerekir. Gelecek nesilleri içinde bulunduğumuz rehavet ortamından kurtarabilirsek, belki o zaman Türkiye’yi de az gelişmişlikten kurtarabiliriz.

Kamu sektöründe hizmetlerin sunumunda uygulanan sistem, süreç, usûl ve işlemlerin gözden geçirilmesi gerekir.

Bir bakanlığın taşra teşkilâtında görevli il müdürlerinin merkez teşkilâtına bağlı birimlerce gerekli koordinasyon sağlanmadan Başkente veya bir yerde toplantıya çağrılmalarının bile koordine edilemediği ve bu beceriksizliğin de kamu sektöründe âdet hâline geldiği hepimizin malûmudur.

Hukuksuz otorite istibdat, otoritesiz hukuk acizdir. Kamu adına hizmet ederken ve vatandaşın verdiği emanet yetkiyi kullanırken bile çoğu zaman dengeyi sağlamakta zorlanıyoruz. Kamu yetkisinin kullanılmasının vebal olduğunu bilmiyor muyuz?

Suçluyu cezalandırmak adalet; onu bağışlamak ise fazilettir. Bu kural kamu personeli için değil, sade vatandaş için genel bir geçerliliği olan husustur. Kamu personelinin sergilediği yanlışlıklar, kusurlar ve hatalar devlet hizmetini zaafa uğratır. Olağanüstü gayretler takdir edilmeli, hatalar da tekdir edilmelidir.

İşe yaramayan yerlerde kurulan müdürlükleri tasfiye etmek lâzımdır.

Fay hattının geçtiği yerler ile gevşek zeminleri belirleyerek buralara inşaat yasağı getirilmelidir. Bu konuda Çanakkale’de yaptığım bir tespite göre Ezine Hükûmet Konağı fay hattının tam üzerine yapılmıştır. Çevremize bu gözle bakarsak çok örnek görebiliriz. Bu tür takdir hatalarının israfı da beraberinde getirdiği çok açıktır.

Taşrada belediyelerin kamu ve özel sektörün kullandığı yapıların fenne, imara ve ihtiyaç plânlamasına uygunluğunu denetleyecek ne yeterli kadroları ne de imkânları vardır. Bu işler âdeta el yordamıyla yapılırmış gibi geçiştirilmektedir.

Ülke ekonomisinde önemli yer tutan yatırımların da birinci derece deprem kuşağı üzerinde olan Marmara ve Ege bölgelerinde yapılması neyin ifadesi olabilir?

Ertelenen her iş ileride daha fazla zaman harcanmasını gerektirir. Zaman israfına tahammülümüzün olmaması gerekir.

İş yapmakla sonuç almak farklı şeylerdir. Nereye gittiğinizi bilmezseniz genellikle varmak istemeyeceğiniz bir yere varırsınız.

Bu günün problemleri çoğu zaman dünün yanlış olan çözüm önerilerinden ve bunlara göre yapılmış çözümlerinden kaynaklanır.

Hiçbir şeyin yanlış olmaması, her şeyin doğru olduğunu göstermez.[1] Bu da çok önemli bir tespittir. Mes’elelerin ve yapılanların perde arkasını da iyi bilmelidir.

Friedman’ın “Bir kişi başkasının parasını, başkası için harcıyorsa, kişi, ne fiyata ne de kaliteye bakar” deyişi, Türk kamu sektöründeki yaygın anlayışı çok güzel ifade etmektedir.

Kamu kuruluşları bütçeyi kendilerinin harcamaları için talepte bulunabilecekleri ortak bir havuz olarak görmektedirler. Ortak havuzdan yapılan talepler daima optimal seviyenin üzerinde olmaktadır.

Türkiye mevcut personel istihdamı ve ürettiği hizmet ile dünyanın en fazla personelle en az iş üreten ülkeleri arasında yer almaktadır.

Memurların daimî kamu görevlisi olması uygulamasına son verilmesi kamu israfını önleyecek, kifayetsiz uygulamaların büyük çapta önüne geçecektir.

Kamu kurumlarının başındaki yöneticilerin performanslarının değerlendirilmesine imkân veren 5 yıllık sözleşmeler imzalanmalıdır. Bu sürenin sonunda başarısız veya yeterli performansı gösterememiş olan kamu yöneticilerine yol verilmelidir.

Halkın görmesini sağlamak için kamu maliyesine ilişkin tüm bilânçoların, İnternet ortamı da dâhil olmak üzere, kamu kuruluşlarının web sayfalarında ve bilinen başka usûllerle yayımlanması ve sorumluluk şuurunun geliştirilmesi gerekir.

Bütçe kaynaklarının tahsisinde daha katı kuralların getirilmesi, kamu kuruluşlarının yöneticilerinin aldığı idarî, malî, hukukî vs. kararlardan dolayı sorumlu tutulması kamu kaynaklarının kullanılmasında etkinliği ve verimliliği sağlar.

Her seviyede daha küçük kamu kesiminin oluşturulması kaynakların etkin kullanımı konusunda ortaya konulan en önemli hedef olmalıdır.

Ülkemizde geleneksel kamu kesimi yapılanması bürokratiktir. Kamu kesiminin sunduğu hizmetlerin fiyatlandırılması israfı önleyecektir.

Gereksiz personelin işine son vermek de, hizmet ihtiyaçları dikkate alınmadan kamuya alınan kişilerin kamudan ayrılmasıyla maliyetleri düşürücü etki yapacaktır.

Kamu sektöründe malî sınırlamalar getirilmesi, kamu hizmetlerinin standartlarının yükseltilmesi ve teknolojinin sunduğu avantajlarla makine gücünün işgücü yerine ikame edilmesi de bir tasarruf yoludur.

Performansa dayalı ücret sistemine geçilmesiyle de kamuda kalite, başarı ödüllendirilmiş; kalitesizlik ise kovulmuş olacaktır.

Özel sektör dinamizminin kamu sektörüne aşılanması için yeni kurumların kurulması ve bunların başına özel sektörden atamaların yapılması da mevcut uygulamaya yeni bir alternatif sunacaktır.

Kamu kaynaklarının kullanım etkinliğinin arttırılması, bütçe açıklarının ve kamu borçlanma ihtiyacının azaltılması, hizmet kalitesinin yükseltilmesi, kamuda saydamlığın sağlanması, yönetimde hesap verme sorumluluğunun geliştirilmesi gerekir.

Burada dile getirdiğim ikinci konu devletin küçültülmesi ve yeniden yapılanmasıdır.

İşgücü plânlaması konusunda alınabilecek tedbirler ise şöyle sıralanabilir:

Teşkilât genişlemesine sebebiyet verecek şekilde yeni kadro ihdas edilmemesi,

Yeni birim kurulmaması, faal olmayan birimlerin kapatılması veya küçültülmesi,

Bölge teşkilâtının bulunduğu yerlerde varsa il teşkilâtı ve şubelerin kapatılması,

İhtiyaca uygun personel istihdamı plânlamasının yapılması, personele göre iş değil, işe göre personel ilkesinin esas alınması,

Kuruluşların norm kadro uygulaması için çalışmalara başlaması,

Geçici işçilerin vize edilmiş aday/oy sayıları ve çalışma sürelerinin kesinlikle arttırılmaması,

Personelin yetiştirilmesinde, her seviyedeki personelin sür’atli ve doğru karar verme, kendiliğinden iş görme ve yetkilerini kullanabilme niteliği kazanmasına önem verilmesi,

İhtiyaç fazlası personelin, kurumun diğer birimlerine kaydırılması işgücü konusunda alınabilecek bazı tedbirler olarak sıralanabilir. 17.05.2011

 

Not: Bu makale, Mersin Tercüman Gazetesi’nin 23.05.2011 tarih ve 396 sayılı nüshasında yayımlanmıştır. www.mersintercuman.com

 

 

 

 

Ekrem YAMAN

Antalya Vali Yardımcısı

Web: www.ekremyaman.com.tr

E-posta: ekrem.yaman@icisleri.gov.tr


[1] Edwards Deming