ÇANAKKALE MEŞHURLARI:

ARİF DAMAR (1925- 27 Ekim 2010)

 

“İlhan Berk’e göre şiirin ‘soğuk demircisi’ydi Arif Damar… Türküsü ise (27 Ekim 2010 günü) sabaha karşı yarıda kesildi… Damar 85 yaşında, kalp yetmezliği nedeniyle kayıp gitti hayattan; ardında dizelerini bırakıp…

Böyle uzun yaşamak iyi de

Sık sık

Bir suçluluk duygusu

Uyanıyor içimde

Halit Asım gibi hemen usuma gelen

Türküsü yarıda kesilen

Genç şairlerin

Yıllarını

Yıllarını mı çaldım

Yoksa ben.

70. yaşını tamamladığında yazmıştı bu dizeleri Arif Damar. Onun da türküsü sabaha karşı yarıda kesildi. Saat 03.00’te, kaldırıldığı Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kalp yetmezliği nedeniyle 85 yaşında hayatını kaybetti.

Arif Damar, 23 Temmuz 1925’te Çanakkale Karainebey köyünde doğdu. İlkokulu burada, ortaokulu İstanbul’da Yenikapı Ortaokulu’nda okudu. Şiir yazmaya da bu yıllarda başladı.

İki yıl İstanbul Erkek Lisesi’ne devam ettiyse de mezun olamadı. [Öğrenimini yarım bırakarak, İstanbul ve Ankara’da çeşitli işlerde çalıştı. Kitabevi işletti. Edebiyatımızda “1940 Kuşağı” olarak anılan kesimin şiir dalındaki temsilcilerindendir. İlk dönem şiirleri Yeni İnsanlık, İnsan, Gün dergilerinde yayımlandı. Daha sonra Ant yönetiminde de görev aldığı Yeryüzü, Dost, Yelken, Yeditepe dergilerinde yayımladığı şiirlerle ilgi çekti. 1960 sonrasında Yön, Papirüs, Türk Solu, Türkiye Yazıları, Milliyet Sanat, Yazko ve Yarın dergilerinde yazdı. Şiirlerde toplumcu gerçekçilik anlayışı ön plândadır. İlk beş eserini (Günden Güne, İstanbul Bulutu, Kedi Aklı, Saat Sekizi Geç Vurdu ve Alıcı Kuş) 1975’te Alıcı Kuşu kardeşliğin’de topladı. Ölüm Yok ki 1980’de yayımlandı.]

 

‘Kimdi bu çocuk?’

İlk şiiri henüz 15 yaşındayken ‘Yeni İnsanlıkdergisinde yayımlanınca şair Hasan İzzetin Dinamo ‘Kim bu çocuk?’ deyip onu görmeye Yenikapı Ortaokulu’na gitti. 1944’te taşındığı Ankara’da yaşamını Atatürk Orman Çiftliği’nde memurluk yaparak sürdürdü. Askerliğini bitirdikten sonra 1950’de İstanbul’a döndü ve Mahmutpaşa’da işportacılık yaptı. Bunlar olurken şiir ve edebiyat hayatının başrolündeydi hâlâ. 1951’de Türkiye Komünist Partisi öncülüğünde çıkan ‘Yeryüzüdergisini yönetenlerden biriydi.

1951 yılı, dünya görüşü nedeniyle sürekli mahkeme kapılarını aşındıracağı bir ömrün başlangıcı oldu Arif Damar için… 15 Kasım 1951’de yayımlanan “Dayanılmaz” adlı şiiri nedeniyle, gizli örgüt üyesi olduğu suçlamasıyla 5 Aralık 1951’de tutuklandı. Delil yetersizliğinden beraat edene kadar iki yılını cezaevinde geçirdi. 2000 yılında Cumhuriyet’e verdiği bir söyleşide 1950 TKP tevkifâtında yaşadıklarını anlatırken, aralarında Vedat Türkali ve Ahmed Arif’in de bulunduğu bazı TKP’lileri ‘itirafçı’ olarak suçladı ve büyük bir tartışmanın kapısını açtı.

1956 yılında ise toplu şiirlerinden oluşan “Günden Güne” adlı kitabı (çıktıktan 5 ay sonra) toplatıldı, (dâvâ sonunda) yine beraat etti. 1982 yılında, kendisine ait Yeryüzü Kitabevi’nde yasak yayın bulundurduğu gerekçesiyle üç ay Bozcaada Tutukevi’nde yattı.

Arif Damar, 1991 yılında da Melih Cevdet Anday ile mahkemelik olmuştu. Bu kez Damar dâvâcı konumundaydı. Konu, 1959 yılında Tercüman gazetesinde Murat Tek imzasıyla yayımlanan “Yağmurlu Sokak” romanıydı. Roman, 1991 yılında Simavi Yayınları tarafından, bu kez Melih Cevdet Anday imzasıyla yayımlanmıştı. Arif Damar, romanı birlikte yazdıkları iddiasıyla Anday’a ve yayınevine dâvâ açtı. Sonunda roman iki imzayla yayımlandı.

‘Bağırmaz şiiri…’

1984 yılında kitabevini kapatıp kendini bütünüyle yazmaya verdi Arif Damar; ‘Ay Ayakta Değildi’, ‘Acı Ertelenirken’, ‘Yoksulduk Dünyayı Sevdik’, ‘Eski Yağmurları Dinliyordum’, ‘Kitaplar Kitabı’, ‘Külliyen Red’, ‘Kırık Makara’, ‘Gitme Kal’ adlı kitaplarını yayımladı.

Nazım Hikmet’in ve İkinci Yeni’nin suyolunda akan toplumcu gerçekçi Arif Damar şiirini İlhan Berk şöyle anlatır:

‘(…) Bağırmaz şiiri

Hiç mi bağırmaz?

Bağırır elbet, ama içten içe işler

Yeraltı suları gibi yavaş yavaş baş verir…

İlhan Berk’e göre Arif Damar şiirinsoğuk demircisi’ydi.

Arif Damar’ın cenazesi, (29.10.2010 günü) Moda Camii’nde öğle namazının ardından (kılınan) cenaze namazı sonrasında Çengelköy Mezarlığı’na toprağa (verildi).” [1]

Not: Bu makale, Mersin Tercüman Gazetesi’nin 03.01.2011 tarih ve 376 sayılı nüshasında yayımlanmıştır. www.mersintercuman.com

 

 

Ekrem YAMAN

Antalya Vali Yardımcısı

Web: www.ekremyaman.com

E-posta: ekrem.yaman@icisleri.gov.tr


[1] Miraç Zeynep ÖZKARTAL, “Şiirin ‘Soğuk Demircisi’ne Veda,” Milliyet, 28.10.2010, s. 2.