ATV’DE YAPILAN CANLI YAYIN KONUŞMASI

İyi yayınlar ve başarılar dileyerek sözlerime başlamak istiyorum.

Asiye GÖZEL’ in hayat hikâyesini kendisinden dinledikten sonra bakkal borcunu, 3. İcra Dairesi’ne olan çek-yat borcunu, su ve elektrik masraflarını tespit ettirdim. 27 Şubat 2003 tarihli Vakıf toplantısında adı geçenin şu ana kadar kullandığı su ve elektrikten doğan toplam 282.600.000,- TL’lik borcunun ödenmesine, ayrıca 2003 Mayıs ayı sonuna kadar ailenin kullanacağı suyun bedelinin ödenmesinin taahhüt edilmesine karar verildi. Adı geçenin borçlarının tamamı 1.572.600.000,-TL’dir.

Asiye GÖZEL’ e 13.03.2002 tarihinden itibaren 8 ayrı seferde; gıda, nakdî yardım ve gıda ile birlikte nakdî yardım yapılmıştır. Yardımın miktarı ve cinsini Vakıf Mütevelli Heyeti takdir etmiştir.

Asiye’nin evlâdını 576 milyon Liraya sattığını ifâde etmesi üzerine İlimiz Sosyal Hizmetler İl Müdürü, İl Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdür Vekili, Sosyal Yardımlaşma Vakfı Müdürü ve Sokak Çocuklarını Koruma Derneği Başkanı ile görüştüm Çocuğun para mukabilinde satışı küçük ve masum bir yalan! Çocuk aileye evlâtlık olarak verilmiştir ve işlemin hukukî prosedürü tamamlanmıştır. Bu masum yalan evlâtlık alan aileyi TV canlı yayınında kamuoyu önünde baskı altına alarak maddî menfaat temin etme hesabı üzerine kurulmuş bir plânın tazyik unsurudur!

Gerek Asiye’nin gerekse eşinin daimî gelir getirecek bir işi yoktur. Mersin Serbest Bölgesi’nde veya uygun bir iş yerinde kendisine iş temini için gerekli çalışmayı yapacağım.

Ailenin İlimizde iş imkânına kavuşamaması halinde Türkiye’nin herhangi bir ilinde bir işe yerleştirilmesinin uygun olacağını düşünüyorum. Televizyonunuz ve programınız vasıtasıyla bir yardım kampanyası açarak ev alımına vesile olunabileceğini sanıyorum. Mersin şartlarında 20-25 milyara orta hâlli bir daire satın alınabilir.

Ailenin 3 çocuğu Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne bağlı Çocuk Yuvası’nda himaye altındadır. Asiye’nin diğer 3 çocuğunu da yuvaya yerleştirmek istemesi halinde gereken yapılacaktır. Böyle bir tercih, bugünkü şartlar altında ailenin yapacağı en mâkûl tercih olacaktır. Çocukların babasının evini terk ederek Kayseri’ deki anne ve babasının yanına gittiği ve evin mes’ûliyetini üstlenmediği de dikkate alınırsa şimdilik kaydıyla ve mevcut şartlar altında ailenin maddî yükünü hafifletmek adına yapılacak başka bir şeyin olmadığı anlaşılıyor.

Vakıf imkânlarının bir sosyal güvenlik müessesi gibi kullanılmasının mümkün olmadığını takdir edersiniz. Sosyal Yardımlaşma Vakıfları, sürekli olarak bir aileye aylık maaş bağlar gibi maddî destek veremiyor. Buna gerek Sosyal Yardımlaşma Vakıflarının kuruluşunu düzenleyen 3294 sayılı Kanun gerekse sosyo-ekonomik sorunlar, nüfusun yoğunluğu ve sosyal, iktisâdî şartlar imkân tanımıyor.

Vakıf uygulamaları, fakir vatandaşlarımızı, Devletin şefkati ile kendi ayakları üzerinde duracak hâle gelinceye kadar desteklemek mantığı üzerine kurulmuştur. Maddî desteğin cinsi, boyutu ve sınırları bu mantığa uygun olmalıdır. Çünkü harcanan para devletimizindir. Ve bizler bunun hesabını vermek durumundayız. 03.03.2003

 

Not: Bu konuşma, ATV’ de Esra CEYHAN Sizlerle Programı’na telefonla katılmam münasebetiyle 03.03.2003 günü yayınlanmıştır.

 

Ekrem YAMAN

Mersin Vali Yardımcısı